Panik Atak Nedir?

03 Tem
Buse Duran

Panik bozukluğu, aniden ortaya çıkan ve zaman zaman tekrarlayan, insanı dehşet içinde bırakan yoğun sıkıntı ya da korku nöbetleridir. Hemen herkes belli zamanlarda endişe ve panik hissi yaşayabilir. Bu his gergin, stresli veya tehlikeli durumlara karşı verilen doğal bir tepkidir. Ancak panik atak bozukluğundan şikâyetçi bir kişi için anksiyete, endişe, panik ve stres duyguları hem düzenli olarak hem de genellikle belirgin bir sebep olmaksızın ortaya çıkar. Panik Atağı, aniden başlar, giderek şiddetlenir ve kısa süre içinde şiddeti en yoğun düzeye çıkar.

Panik Bozukluğu ise panik atak ile ilişkili bir ruhsal rahatsızlıktır. Beklenmedik şekilde tekrarlayan panik atakları, bu atakların gerçekleşmesi beklentisinin ortaya çıkardığı bir kaygı, ve panik atak sırasında gerçekleşen semptomlardan dolayı ölme ya da zarar görme kaygısı nedeniyle hayatın doğal akışına uyum sağlamakta güçlük çekme şeklinde gözlemlenir.

PANİK ATAK BELİRTİLERİ NELERDİR?

Panik atak, sempatik sinir sistemini tetikleyici etki gösteren bir durumdur. Bu tetiklenme sonrasında vücutta genelde tehlikeli bir durumla karşılaşılma sonrasında ortaya çıkan “savaş ya da kaç” tepkisi meydana gelebilir. Herhangi bir uyarıcı belirti olmadan meydana gelen panik atak, başlangıcı sonrası yaklaşık olarak 10 dakika içerisinde yükselerek doruk noktasına ulaşır.

Atağın yükselişi sırasında çeşitli belirti ve bulgular kişinin panik hissine eşlik edebilir:

  • Göğüs ağrısı
  • Yutkunma güçlüğü
  • Nefes alma problemleri
  • Nefes darlığı
  • Çok hızlı nefes alıp verme
  • Kalp atışının hızlanması
  • Bayılacak gibi hissetme
  • Sıcak basması
  • Üşüme, titreme
  • Terleme
  • Bulantı
  • Karın ağrısı
  • Vücudun çeşitli bölgelerinde karıncalanma ya da uyuşma hissedilmesi
  • Ölüme yakın olma hissi
  • Gerçeklikten kopma (derealizasyon)
  • Kendinden kopma (depersonlizasyon)

Panik bozukluğua dair belirtiler genellikle erken erişkinlik dönemindeki 25 yaş civarı bireylerde ortaya çıkma eğilimindedir. Tipik olarak ataklar 10 ile 20 dakika arasında sürme eğilimindedir ancak bazı uç vakalarda bu süre 60 dakikayı bulabilir. Panik atağı herkes farklı şekilde deneyimleyebilir ve belirtiler bu nedenle oldukça çeşitlidir.

Bazı kişilerde atak sonrasında yeni bir atağın meydana gelmesine karşı aşırı derecede bir korku ve endişe hissi oluşabilir. Bu hisler panik bozukluk gelişimine dair uyarıcı özellik gösterebilir.

Panik atak yaşamı tehdit edici bir durum değildir ancak belirtileri kalp krizi gibi önemli sağlık sorunları ile benzerlik gösterebilir. Kişi bu iki rahatsızlık arasındaki ayrımı tam olarak gerçekleştiremeyeceği ve gerçekten kalp krizi geçiriyor olabileceği için önemli sağlık problemleri ile benzer panik atak belirtilerinin ortaya çıkmasını takiben sağlık kuruluşlarına başvurarak destek alması önerilir.

PANİK ATAKLAR NASIL OLUŞUR?

Korku bize tehlikeli durumlarda avantaj sağlayan hayatımızı devam ettirebilmemiz için gerekli bir duygudur. Örneğin karşımıza bir hayvan çıktığında (köpek, kedi…) korkarız. Sonra vücudumuzda sempatik sistem adı verilen tehlikeli durumlarda alarm veren ve sorunla savaşmak ya da bu durumdan kaçmak için sistem devreye girer. Sonra;
1. Hızlı nefes alıp vermeye başlarız: Bu da nefesimiz daralıyor ya da boğuluyormuş, soluğumuz kesiliyormuş gibi hissetmemize, göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı hissine neden olabilir.
2. Kalp atışlarımız hızlanır: Çarpıntı hissedebiliriz ya da kalp atımlarımızı duyumsayabiliriz.
3. Kan basıncımız artar ve kalbimiz özellikle kaslarımıza bol miktarda kan pompalar: Terleme, titreme ya da sarsılma, ateş basması hissederiz.
5. Sindirim sistemimize daha az kan pompalanır: Bulantı ya da karın ağrısı hissedebiliriz.
6. Kanımızdaki oksijen artar karbondioksit azalır ve beyin kan sirkülasyonu değişir: Kendimizi ya da çevremizi değişmiş, tuhaf ve farklı hissetmemize, kontrolümüzü kaybedebileceğimiz korkusunun oluşmasına neden olabilir.

BEDENSEL PANİK ATAK HANGİ DURUMLARDA TETİKLENİR?

  • Aşırı sık nefes alıp verme panik belirtilerini başlatır. Stres altındayken nefes farkına varmadan sıklaşır.
  • Sindirim sorunları ve besin alerjileri paniğe sebep olabilir.
  • Antidepresan ilaçlar özellikle kullanımına başlanan ilk hafta panik atakları ortaya çıkarabilir.
  • Kafein, sigara, alkol ve bazı uyuşturucular (LSD, esrar ve kokain gibi) panik ataklara sebep olabilirler.
  • Sakinleştirici etkisi olan herhangi bir ilacı ani olarak bırakmak panik atağın ortaya çıkmasına yol açabilir.
  • Amfetamin, kortizon ve astım tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar da panik atakları tetikleyebilir.
  • Tedavi edilmeyen panik atak, yaşam konforunu çeşitli açılardan ciddi anlamda bozabilir.
  • Sürüş korkusu, evden çıkma korkusu
  • Sık sık tıbbi bakım alma isteği
  • Sosyal ortamlardan kaçınma
  • İş ve okulda sorunlar
  • Depresyon, ‌anksiyete ve diğer ‌psikiyatrik sorunlar
  • İntihar ve intihar düşünceleri
  • Alkol ve madde kullanımına eğilim

PANİK ATAK KİŞİNİN HAYATINDA NE GİBİ DEĞİŞİKLİKLERE YOL AÇAR?

Tedavi edilmeyen panik atak, yaşam konforunu çeşitli açılardan ciddi anlamda bozabilir. Bunlar:

  • Sürüş korkusu, evden çıkma korkusu
  • Sık sık tıbbi bakım alma isteği
  • Sosyal ortamlardan kaçınma
  • İş ve okulda sorunlar
  • Depresyon, ‌anksiyete ve diğer ‌psikiyatrik sorunlar
  • İntihar ve intihar düşünceleri
  • Alkol ve madde kullanımına eğilim
  • Finansal problemler

Bazı kişilerde panik bozukluğa zaman içerisinde agorafobi olarak ifade edilen kalabalık açık alan ve mekan korkusu da eşlik edebilir. Bunun sebebi ise kişinin atak anında bu ortamlardan uzaklaşamayacağını hissetmesinden kaynaklanır.

Panik Atak Tanısı Nasıl Konur?

Panik atak pek çok hastalığı taklit edebilir. Bu nedenle öncelikle hastadan ve yakınlarından doğru öykü almak önemlidir. Hastaya ‌EKG, ‌tiroid testleri, kan sayımı ve solunum fonksiyon testi yapılabilir.

Panik atak şikayetleri ile başvuran hastalarda kişinin psikososyal açıdan değerlendirilmesi önemli bir konudur. Kişinin korkuları, endişeleri, stres kaynağı olan durumları, ilişki problemleri ve benzeri konularda açık ve net olması önem arz eder.

Kalp krizi gibi belirtilerin benzerlik gösterdiği önemli kardiyak problemlerin ekartasyonu amacıyla elektrokardiyografi (EKG) işleminden yararlanılabilir. Hekiminizin sizde olası bir panik bozukluk durumundan şüphelenmesi halinde uygun tanı ve tedavinizin planlanacağı ruh sağlığı uzmanı bir hekime görünmenizi tavsiye edebilir.

Genel olarak panik bozukluğun tanısı için standart kabul edilen bir laboratuvar, radyolojik görüntüleme ya da benzer bir tetkik mevcut değildir. DSM kriterlerine göre hastanın belirtileri değerlendirilir ve bu kriterlerin karşılanıp karşılanmadığı incelenir.

Panik atak yaşayan herkesin panik bozukluk rahatsızlığına sahip olması gibi bir durum söz konusu değildir. Bu durumun aydınlatılmasında kullanılan çeşitli güncel DSM kriterleri mevcuttur:

  • Sık olarak tekrarlayan beklenmedik panik atakların meydana gelmesi
  • Ataklardan en az birinden sonraki süreç içerisinde en az 1 ve daha fazla atağın meydana gelebileceğine dair korku ve endişe duyulması
  • Korkunun kontrol kaybı, kalp krizi geçirme ve akli dengenin yitirilmesi gibi duygularla temellendirilmesi ve bu korku sonucunda atağı tetikleyebileceği düşünülen ortam ve davranışlardan kişinin kendini sakınması
  • Panik atağın altında yatan nedenin herhangi bir madde ya da ilaç kullanımı ile ilişkili olmaması
  • Panik atakların ortaya çıkış sebebinde herhangi bir organik tıbbi hastalık tespit edilememesi
  • Atakların ve ortaya çıkan belirtilerin diğer psikiyatrik bozukluklar ile açıklanamıyor olması

Panik bozukluğunuz olmasa ve sadece panik atak yaşıyor olsanız bile bu rahatsızlık için uygun tedavi protokollerinden fayda görebilirsiniz. Uygun tanı ve tedavi almamanız halinde ise bu durum kötüleşerek diğer korku (fobi) türlerine ya da panik bozukluğa ilerleyebileceği için en kısa sürede destek almanız önerilir.

Panik Atak Tedavisi Nasıldır?

Panik atak hastalarında temel tedavi yaklaşımında hem psikoterapi uygulamalarına hem de farmakolojik (ilaç) tedavi yöntemlerine başvurulur. Psikolojik müdahalelerin başında bilişsel davranışsal terapi (BDT) yer alır.BDT uygulamaları temel olarak kişinin kendi deneyimlerinden öğrenmesini hedefleyerek panik belirtilerinin farkındalığı sağlanır.

Terapist tarafından panik atak ile ilgili belirtilerin kademeli ve tekrarlı olarak yeniden yaratıldığı bu uygulamalar sonrasında kişinin patik atağın fiziksel belirtilerinin yaşamı tehdit edici bir duruma işaret etmediğinin hasta tarafından anlaşılması hedeflenir. Bu anlayış oturtulduktan sonra kişi panik atak sırasında kendisini daha rahat hissedebilir. Başarılı bir BDT sonrasında hastalar daha önce kendilerini sakındıkları ortam ve davranışlar konusunda da daha rahat davranabilirler.

İlaç tedavisi, panik atak ile ilişkili belirtilere ve eğer eşlik ediyorsa depresyon üzerinde de etkili olabilen bir yöntemdir. Bu tedavi planı kapsamında kullanılan birçok ilaç çeşidi mevcuttur.

 

Buse Duran

Öğr. Gör. Uzman Klinik Psikolog

İstanbul Yeditepe Üniversitesi’nde lisans, İstanbul Aydın Üniversitesi Psikoloji Anabilim Dalı, Klinik Psikoloji Programı’nda “Sosyal Kaygısı Olan ve Olmayan Bireylerde Erken Dönem Uyum Bozucu Şemalar ve Yakın İlişkilerde Bağlanmanın Karşılaştırmalı Olarak İncelenmesi” adlı teziyle Yüksek Lisans eğitimini tamamlamıştır. Şu an İstanbul Aydın Üniversitesinde Klinik Psikoloji alanında doktora eğitimine devam etmektedir. Akademik kitaplarda bölüm yazarlığı yanında ulusal ölçekteki akademik dergilerde makaleleri yayınlanmıştır. Ergen ve Yetişkinlerle çalışan Buse DURAN, aynı zamanda İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır.